SUS, KONUŞMA Dediler! Onları Gördüm! Çok Farklı Varlıklarla Birlikte Yaşıyoruz! #yusufgüney
1:30 📌 Depresif değilim artık sakinim ! Bana akan bilgiyi, dengeli dağıtacağım!
10:00 📌 Çok sevdiğimiz ülkemden ayrılıyorum , Londra’ya yerleşıyorum!
21:19 📌 Hazreti Yusuf’un rüyası bir kez daha gerçek oluyor ! Yedi yıl varlık yedi yıl darlığa hazır olun!
30:00 📌 O kadar fakir bir ailenin çocuğuyum ki annem beni düşürmek için duvardan atlamış !
42:00 📌 İnsanlık büyük bir gaflet içersinde! 5000 Euro yoksa Kabeye giremiyorsun bu nasıl değil !
42:44 📌 Ölünce çok şaşıracaksınız!
51:45 📌 O güçler her yerdeler ve yönetiyolar !
59:40 📌 İnsanlık uyanacak ama son anda uyanacak !
Ünlü sanatçı Yusuf Güney, son dönemdeki açıklamalarıyla gündemdeki yerini sağlamlaştırdı. Kendine has üslubu ve derin mesajlarıyla dikkat çeken Güney, hayatındaki önemli değişiklikleri ve dünya üzerindeki bazı çarpıcı gerçeklikleri dile getirdi. Yusu Güney bu yaşadığı süreçten bir ders çıkardığını belirtiyor. Depresif değilim artık sakinim ! Bana akan bilgiyi, dengeli dağıtacağım! diyerek acaba neyi anlatmaya çalışıyor. Kendisine akan bilginin kaynağı nedir? Neden böyle bir yükü kendisine görev olarak alıyor? Bu soruların cevapları röportajımızda. Güney, yaşamındaki yeni bir sayfayı Londra’ya taşınarak açıyor. Bu kararı son zamanlarda yaşadığı süreçten sonra aldığını belirten Güney; bu gidişinin aslında yeni bir başlangıç olduğunu da ekliyor. Bu değişim, sadece coğrafi bir değişimden ibaret değil; aynı zamanda Yusuf Güney’in hem iç dünyasına hem de evtene bakış açısında da önemli bir evrimin işaretlerini taşıyor. İleriki günlerde hep birlikte bu değişimin tanığı olacağız. Sanatçının ifadelerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise, tarihi ve dini referansların güncel yorumları. Hazreti Yusuf’un rüyasından esinlenerek, toplumu bekleyen ekonomik döngülere dair çarpıcı bir öngörüde bulunuyor. Güney; Hazreti Yusuf’un rüyası bir kez daha gerçek oluyor ! Yedi yıl varlık yedi yıl darlığa hazır olun! diyerek karşılaşma ihtimali olan bir kıtlığa işaret ediyor. Son yıllarda bilim insanlarının değindiği iklim değişikliği, kuraklık gibi durumlar da bu analizi destekler vaziyette. Yusuf Güney ile özellikle son yaptığımız röportajda kişisel hayatından anlattıkları bir çok takipçimizi derinden etkiledi. Kendi yaşam öyküsünden bahsederken, aşırı yoksulluk içinde geçen çocukluğuna ışık tutuyor. Annesinin yaşadığı zorlukları ve kendisi için yaptığı fedakarlıkları anlatırken, toplumsal eşitsizliklere ve aile içi dramalara dikkat çekiyor. Bu durumu daha iyi anlamamız için annesinin yaşadığı bir olayı örenk olarak bize söylüyor. Yufu Güney; O kadar fakir bir ailenin çocuğuyum ki annem beni düşürmek için duvardan atlamış ! diyerek olayın vehametine dem vuruyor. Güney ayrıca, günümüz dünyasındaki bazı çarpıcı adaletsizliklere de parmak basıyor. Özellikle kutsal mekanlara erişimde ekonomik engellerin varlığına dikkat çekerek, maneviyatın maddiyat karşısındaki zor durumuna işaret ediyor. Bu tür gözlemler, sanatçının sadece müzikle değil, aynı zamanda toplumsal meselelerle de derinden ilgilendiğini gösteriyor. Yusuf Güney’in sözleri, sadece geleceğe dair öngörüler içermiyor; aynı zamanda insanlığın uyanışına dair umutlu bir mesaj da taşıyor. Sanatçı, insanlığın büyük bir gaflet içinde olduğunu belirtse de, bu uykudan uyanılacağına dair inancını koruyor. Yusuf Güney; İnsanlık uyanacak ama son anda uyanacak ! diyor. Peki bu son andaki uyanış insanlığın kurtuluşu için yeterli olacak mı? yoksa çok mu geç kalmış olacağız? Güney bu konuşmalarını, sadece kişisel bir yolculuğun değil, aynı zamanda toplumsal ve manevi bir uyanışın da habercisi olarakta görüyor. Sanatçının bu derin ve çarpıcı mesajları, dinleyicileri ve takipçileri üzerinde uzun süre düşünmeye sevk edecek nitelikte. Peki siz ne düşünüyorsunuz? Yusuf Güney’in röportajından sonra gelen yorumlarda, doğru söylediğini ifade edende var, akli melekelerini yitirdiğini söyleyen de var. Hatta kendi tabiriyle “ne içiyorsun abi ya” diyen de olduğunu söylüyor Yusuf Güney. Evet ilgi çekici bir röportajla daha baş başa bırakıyorum sizi. İyi seyirler.